kapalı hava; huysuz ve hasta ahırlar,
ÅŸimdi
hatırayla çatallanan yaş pasta kadar ağırlar.
evimdeki
ahırdayım.
sıcak bardakta yoldan geçen süt vardı.
beyaz bir sıkıntı içmişti.
o da puding kadar karamsardı.
ahırdaki
bardaktayım.
ahırdan gelen mutsuz çığ
kendini dağa bıraktı.
mutsuzluğu bulaştı, sıkkın dağ.
bir mutsuzluğun altında
dağdayım.
kapısı kilitlenmedi; hâlsiz ve özgür camları
yastıkları
hâlâ uykulu ahırların.
uyusam tam olacak geceleyin
yarıdayım.
top of page
İskele'deki Edebiyat Ambarı
Son Yazılar
Hepsini Görkaktüsün canı sıkkın bu paris elma yedi hava soğuk, elma yeriz tüm gün far yakıyor araba, hüzün sis basıyor farları, neşe eritiriz başka karları güzün halı sererim üstüne nehrin otururum ve elma yer
yaklaşmıştı yaklaşmakta olan: bir reddin dört oktavlık üzüntüsü. bu hafif zelzelenin idraklarının her an sayısı artıyor; bu üç yüzüncüsü. yani ben üç yüz saniyedir böyle durgunum. evet biraz donuğum,
yanımda sen de kalmadın bahçeyi tek başıma süsledim bir ipten atladım, boşlukta sürükleniyorum. sessizim, hâlsizim, harpteyim renksizim, şeffafım, yok gibiyim karmaşığım, şaşkınım, bitkinim umarım a
bottom of page