Çalışma salonundan iniyordum. Önümden bi tane Sagopa Kajmer geçti. O geçerken adımlarını saydım. Adımları oldukça düzenliydi. Emin adımlarla kantine ilerliyor olmalıydı.
"Åžeytan yoluna giriÅŸleri annem keserdi, giremezdim.
Babam için Cennet gerekli; ben hep bunu bildim.
İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim
Ve bir gün memleketten yedi yüz elli kilometre ileri gittim."
Bu dörtlüğü aklıma kim bilir kaçıncı getiriÅŸimdi. Kendim için açtığım dolabı kendim için kapatırken, aklıma dolanan ÅŸarkı sözlerini def etmekle meÅŸguldüm. DuyduÄŸum uçak sesiyle üşüdüm. Yine pilotun biri ayağını gazdan çekmiÅŸti ve uçak EsenboÄŸa'ya doÄŸru süzülüyordu. Gövdemi hissederek çalışma salonuna çıktım.Â
Bir miktar yabancı sözcük öğrenmekle geçirdiÄŸim on dakika içinde parmaklarımda biraz daha mavi mürekkep birikti. Sonra sözcükleri birbirinin üzerine bıraktım. Defterin kapağındaki yeÅŸilli beyazlı desenlere baka baka on dakika daha geçti. Çantamı sırtıma attığım gibi odaya indim.Â
Yatağa uzandığımda uykuluydum ve dışarıda hava biraz kapalıydı. Beni ısırmasından endişe ettiğim köpeklerin sesini duydum. Üzerine kâğıtlar dolusu hayal gücü dökebileceğim bir bozkır ve yol hayal ettim. Yolun üzerinden 06 plaka bir kamyon yürüttüm. Dorsesinden birkaç parça et sarkıttım. Köpekler o kamyonun peşinden koşup uzaklaştılar. Havlayacak başka köpek kalmayınca kafam rahatladı.
Üzerimde akrepler gezecek diye korktum. Korktuğumu hissettikleri anda sokarlardı. Yatağımda akrepler tarafından sokulmaktan korktum.
Gözümde beliren oda veya koridor gibi yere kaçtım. Işıklarla beyaz, gölgelerle siyah yılanın o ürkütücü yaklaşmasından korkmadım, çünkü ikimiz de tavandan tepetaklak asılmış ölüden korkmuştuk. Yılan, geldiği yöne dönüp kıvrıla kıvrıla uzaklaştı. Ben ölünün donuk gözlerine biraz daha baktım. Hoş bir ölüydü fakat daha fazla bakamazdım.
Hayal gücüm acıdığında günlerce bağırdığım olmuştur. Bu zamanlarda rüyalarımda gözlerinin içine bakarak bağıra bağıra sövdüğüm ne kadar ölü varsa hepsinden özür diliyorum. Ve etrafıma yaklaştıklarında zaman zaman istemeden de olsa zehirlediğim insanlardan da özür dilemem gerekir. Ve benden özür dilemesi gereken insanlar da var fakat ben onların özür dilemelerini duymak istemiyorum. Yanlarından dua okumadan geçtiğim tüm mezarlara selam olsun.
14.12.'13Â
00.20Â Ankara