top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 102 (Peynirler Kaldı İnsanlığımızın Son Yüzyılında)

Duygularını taşıramayınca senin sineman da yapay kalır. Adresin iyileşir, ahbap yerin nemlenir, hatıralar zor kalır! Büyük yaşın incelir, küçük yaşın uzak kalır. Gür bir kafeterya kahvesi senin tevakkinle mor kalır. Şebboylar renk sunar, doğalar bulutlarda beyaz kalır. Çâre vantilatör; lâlüebkem dev gemiler buharını geri toplar ve açık denizde bir garip esinti kalır. Zamlanan etin en ucuzunda yavaş bir çocuğun çocukluğu kalır. Palmiyeler büyür ve şehirler mimarlara kalır. Kankalar durum günceller ve muhabbetiniz bununla sabit kalır. Gücen.

Denizin zor yerleri yeniden barsıl, kulüpsül, yatsıl ve teknesil olduğunda gürültüden ne anladığını bana söylemek isteyeceksin. Hazları sulara taşan kaba kişilerin gölgesinin bile ayırt edilemediği ışıklı bir tuzlu çekirdek. Bindirilmiş müzikler, yeterli derecede şişirilmiş, sivrisinekli bir İnstagram, hööö!!

Yalnız yatıyorsun. Keşke reçel yeseydin. Dağlar başka levhaların etkisiyle ceste ceste yükselir. Tüyleri sevilir kedilerin, kediler ölür ve kedinin yalnızca adı ve tüyleri hatırlanır. Kimdi, hangi kedilerin ürünüydü, nerede doğmuştu, neler hissetti, neler düşündü, kediliğe bir katkısı var mıydı; az kişi düşünür bunları.

Sinemanın kızılötesi ışınını yağlayıp iple sıkıca bağladıktan sonra iki parmağınla onu çekebilirsin. Hayal etmekten korktuğun yere kadar ışığa çevrilir azot tepkimesiyle. Aşırı sosyal olsaydın senin de pek çok sahte arkadaşın olabilirdi. Virâne palaskalarla dövsene sana yapmacık yapmacık sırıtanları; masanın altında onları topuklu ayakkabınla bağırtsana.

Peynirler kaldı insanlığımızın son yüzyılında. İnsanlık yirmi ikinci yüzyılda da maç izleyecektir.

. . .

24.03.’18 23:30

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page