top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 106 (Damdan Bahçeye Bakma Gürültüsü)

‘Dur’ deyince yâ benledir, yoğum varıma dökülür, yoğun karıma devrilir, hayatını boş vermiş temiz sırtlı genç insan. Ben birilerinin doğasıyım. Kuşun yarısına çeyrek kalmış saatim, saptı koyunun düz durduğu eğik kavalım, ateş edemem dillerimle, boğa gövdeli yalana gider buralar, bahsimde dibe çöker deryalar.

Kavunun vezir olmuş tüccarlarıyla lâfladım, ‘yâ git’ deyip yolladım ve şahsa dönüp selamladım tuz. Güvercin otlamakta, atlar sırra erip uyanmakta, kaplumbağa hırsa gelip buzdolabını açmakta, yarayan kanallar ayaklarını ıslatmakta, baraj gölünden itibaren yürüdüm. Husus olmuş eşkenar dörtgen, ben nasıl lâfa gireyim, susmuyorsunuz ki.

Dolaşın, dolaştığınızı sanın, bataklıklaştığınızı bilin, hiç komik olmuyorsunuz. Ben, aranızda kızın biri var, eskiden ona âşıktım.

Kömür kıyısı lâv seyredersin, onun yüzüne bakınca. Sarı, damdan bahçeye bakma gürültüsü, kırmızı çaylarla insanın benzine değiyor. Geceler sabaha doymuyor. Terk edilmiş ay ışıkları zor belâ parlıyor, kamyon kadar ağırlar aslında, denize batıyorlar. İnsanların gezegenine lânet olsun.


02.05.’18

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page