Beni zaman durdurdu. Göğsümdeki ağırlık, ağlayıp yırtınarak korkmak için, aklımın sıvısının yarısı yoğum bakımın duvarlarında donduğu için, donan sıvılarla ovunduğum için. Beni huzursuzluğun tepesinden yere çakılırken duyabilirsiniz. Telkinler pencerelerden havaya yayılan, uçuşkan korku damlaları. Hıçkırmama az kaldı, burnumu temizleyince biraz rahatladım. Göğsümün ana ekranındaki ağırlık sıcak ve geniş.
Zamanı durdurdum. Yanaklarımdan kayanları tarif etmeyin, açıklamayın: umuntular, beklentiler, temenniler sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz… Sarsılıyorum.
. . . 09.10.’18 23:37