top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 132 (Nerede Dur)

Nerede dur’u belli olmayan çayır müstemlekesi. Muğlak gönül yanmalarına yöneltilen intibâ. İzlenimden mi göçtünüz odaya? Bağı bahçesi belli olmayan akıl patırtısı güftesi. Sazı aldılar ellerine ama yalnızca telleri çalıyorlar. Küskün melankoli acayip bronz madalya. Hayli yorgun geldiniz, değil mi, oradan buraya? Bankamatiklerde hüsrân, helkede çamurlu boş bir batarya. Kul olayım mâdem kalem tutan ellere. Niye kul olmayayım bâdem kıran ellere? Siz gidin bademlerinizi, limonlarınızı kat karşılığı verin, bahçelerinizi satın. Kayısı bahçelerinizi satın. Nerede dur.

Tok parantezler geçti hayatımdan. Hanginiz yağmurumsu irtifâlara kanat açtınız, sorarım. İyi bir şey. Eskilerin vaadine uçtunuz.

Takıntılı olduğunuz bazı ayarlanmazlıklar var. Onları da olursanız şahâne olacaksınız. Olunan gönül kaşıntısı, tarhana, sular bıçak, varınızın taht ettiği psikolojik danışma sandalyesi buz bağladı.

Erişkin insanların safsatası, hayatı sosyal hayat yapıyor. Nerede dur, nerede geç. Koştun mu nereye? Kemikli saldırın salataya. İnsanları onarın. İnsanların salatasını da yiyip durmayın, onlara da kalsın. Görgüsüzlük etmeyin. İnsanları onarın. Orada burada kırıkları var.

Nerede dur, üzülmeye git, saatlerce şekline kapan ve duygularının yarısını tasarruf edecek kadar sız.

. . .

23.10.’18 00:15

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page