top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 150 (Dünya Hâli Külleri)

Melodilerin donabilir, uzakların dostlaşabilir, dostların uzaklaşabilir, cinnetin gevşeyebilir, mutluluğun sıkışabilir siyah rüzgârların yirmi geçesinde. Kış mevsimi bir lunapark değil, ömür ciddî bir şey fakat ömürle ilgili tavsiyelerin de hiç sırası değil. Dinliyorum ve dinlemekteyim.


Dağınık bir turuncu renkteyim. Bu kuytu bir dem, içi pekmez kıvamında bir ahvâl. Üzülüşlerimin de sevinişlerimin de sayıları belli. Ben bir insanım ve sen de bir insana benziyorsun. Canın makarna yemek isteyebilir.


Ceza değil, her mevsimde bir kederlenme geçiriyorum. Bu bir uğraşı, aslında kötü değil. Farkına erdiğim dünya hâllerini kucaklayıp tarihe dökebilirim. Kazağıma yapışan dünya hâli külleri zifiri karanlıkta parlayabilir.


Nasılsın, eh işte iyisin, yüz gram iyi bakalım ve bir diş görüşürüz otu. Bu, kabul edilen beddualardan birisi. Yapraklar insanlardan daha katı, insanlar ağaçlardan daha kırılgan, kaktüsler insanlardan daha ağırbaşlı. İnsanlar ağaçlarla konuşabilirler. Ciddî bir ibadet.


Dünya hâli külleri alevler çıkınca değil, alevler sönünce var olur. Küllere bakarsın ve neler kaybettiğini anlarsın. Küllere bakarsın; o zamanlardaki hâllerine acırsın. Dünya hâli küllerine baktığında melodilerin donabilir. Bu da bir Dünya hâlidir. İşte bu hâlin küllerine melankolik mutluluk diyoruz.

11.01.’20 02:55

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page