top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 153 (Atmosferden Kaç Yağmur Taşabilir?)

Hangi şarkıya gitsem kovuluyorum. Bin beş kule zindanları; bir tanesinde aslım var, bin dördünde şaşıyorum. Sohbet yok, her kişi silindi. Durgunluğuma nur doldu. Kâbuslarda cismim var; on soluyorum, on yaşıyorum, on bin taşıyorum, taştığım kadarıyla güzel oldu.


Taştığım yerde umman var. Umduğum kadar şevkim var, yürüyorum anlarda. Okyanus kadar bilgim var, kıt bilgiyle yüzüyorum derinde. Çok deryada ismim var, titremiş sulara bırakıyorum ağaç dibine bırakıp gidemediğim kendimi ve en tenha kayalarda ismim var, gün ışığının gölgesinde buldum kendimi güneşli bir akşamda.


Yıllarca fener yaksam da sadece sis gördüm lambamda. Mutlaka bir ses yapsam da kulağıma yankılandı suyun susuz sesi. Mızmızını çeksem de her har halka halka aklımda. Boşuna susmadım kızsam da.


Dur, nere götürüyorsun beni? Bu bir çeşit akademi. On bir, on iki… diye saati yok çanın kimin yüzünden çalacağının. Bulutlara yapışan isleri izliyoruz.


Atmosferden kaç yağmur taşabilir, sana sorarım. Aklım saçım sallandı, sormuyorum ki bu neden olabilir?


Hakikatelerde ukdem var, bazılarına yetişemedim. Çok deryada ismim var, temiz bir bulutla silemedim onları. Bir bahar ayında kayıp ettim uzakları, bir yaz ayında resmî oldular, bir güz ayına kalmadı muğlakları.


Caiz ettim yasakları, yasak ettim sevapları, şaşaaları mekruh ettim, anca böyle rahat ettim, yek vücutta âzât oldum.


Çok deryada ismim var. Suların altındaki suları bile aşındırdım. Eskimiş suları yeniymiş gibi sevindirdim. Bunlar dışında meşgûl oldum.

23.08.’20 01.18

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page