Yamanmamış insanlar gaz lambasının çevresindeler. Gambitlerde Herkül üfürmüş, teşbihte tezbir tecbir edilmiş, öne gelenler kuru sıkı arılara ıslak meşaleler uzatmış. Bu iyi mânâda yazlık sinema şevki.
Üzeri battaniyeli uçaklar gaz lambasının üstünden uçuyorlar. Üzeri seccadeli uçaklar da gaz lambasının üstünden uçuyorlar. Üzeri televizyon dantelli uçaklar da aynısını yapıyorlar. Hava yolları harika.
Soğuk bir kış gecesinde nahif bir ö harfi kadar kendimle barışığım ve uykum var. Modalaşmış gelgitlerde bazı sinemalar yaşanıyor, altım üstüme gelirken testere sesiyle gezegenin eksen kaymaları şiddetleniyor, tambur çalan kimse güzel bir gazoz içsin.
Baş dönmesi ânında bütün Avustralya kıyılarını böğürerek dolaşmak çeşmelerden akan yangınları söndürmüyor. Üniversiteler ortaokul kıvamında ders işlerken battaniyeleniyorum ve mantığımın dışından geri dönüyorum. Mantığımın içindeyim ve yatağımın üstündeyim. İnsanlar bazen yataklarının üstünde olurlar.
Şişede kuruyan boş gün geçirme hissi şelâle hiddetiyle yenilenip verimlilik sevincine dönüştüğü anda güneşe mum değdir, mum mum değildir, müdür müdür değildir, halay halay değildir ve ne bileyim kitap oku.
Aralık '20