Kar gördüğüm ilk Mart ayı. Ben izleyeyim, kar yağsın, di mi? Ben izleyeyim, kar yağsın. Okuma isteğimin yükseldiği anlarda uykum ağırlaşıyor. Çanlar kimin için çalıyor, diye sordum, karlar kimin için yağıyor, diye soru. Bana, duymadığı cevapları veremezdi. Sustu ve bekledi. Elini pencerenin koluna...; pencereyi açtı. Uçurdu kendisini, düştü dışarı.
Yazacağı en doğru cümleyi henüz yazmamış, nefes aldıkça kar yağıyor. Bilmediği alfabede bir şeyler geçiriyor aklından. Gözünün önüne okuduğu kitaplar geliyor. Kafasından ırmaklar doğurmuş, nereye aktıkları belli değil. Irmaklar nere akıyor, diye sordum, kar niye hâlâ durmuyor, diye soru. Ağır bunalımda galiba. Göğsü inip kalktıkça kar çiseliyor. Kar gördüğüm ilk Mart ayı. Bunalımda mı olmalıyım?
Pencereden karlara bakıyorum. Bunalımda olmalı, ellerini göğsünde birleştirmiş, karların üstünde bağırarak yuvarlanıyor. Yoğun bunalımda galiba. Bunalıma girmemek için bir şeyler yapıyorum.
10.03.'14
00.20
Ankara