top of page

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 97 (Yoruldu, Yorulalım)

Yoruldu, yorulalım. Çiğ müzikler zamkın kafaperestçe yapıştırılması uzaklığa. Doydum. Petunyalar üşüyor. Üşümeyi vehametle teslim ettim, acemi bir ressam boyadı onu, akşamleyin geri aldım. Kırmızıyı arayan sayı, trigonometrik tabloya tutturgaçla tutturulan tam sayı. Hatasız bir ondalığı yok; virgülden sonrası tertemiz. Güzel gülüyor kimi insanlar. Beşerî coğrafyada yaşamanın kurallarını biliyorlar. Apartmanda bağırmıyorlar meselâ. Kirmende yumurta eğirirlerken nasıl rahatlarsa öyle rahatlar. Kocaman papatyalar akşam gezmeye geliyor. Şimdi umrumda değil.

Yoruldu, yorulalım. Eeh, votkaları limonla süslemedi papatya. Eminim o oğlanla öpüşmedi de. Anlaşabilseler iyi olacaktı. Zaten oğlan huysuz biri diyorlardı.

Yoruldu, yorulalım. Flütlerin gam yükünü terzi dikti. Müzik öğretmeni dersi tarihçiye bıraktı. Postacı kız gene KPSS’ye hazırlanıyor. Bulutlar klima kumandalarına sıkıştı. Sanırım garip bir gün. Okul müdürü atletle dolaşıyor. Yoldan geçen yaşlı bir amca okulun bahçe kapısından girdi, eğildi ve uygunsuz görüntüler sergiledi. Herkes protest akım bir tiyatroda rol alıyormuş gibiydi. Bunların kapatma düğmesi olmalı.

Yoruldu, yorulalım. Büyüleri unlayan martı avcısı mıyım? Değilim. Ormanda dolaşan kurşun kalem avcısı mıyım? Değilim. Peki ben niye savrulmuş, içerlemiş ama ağlayamamış yaş yoksunuyum? Bir sorun olmalı. İnsanlar ayda bir ağlayabilmeliler en az.

. . .

15.02.’18 01:06

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hoş Beyinsel Gece Yarıları - 167 (Ilırım)

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan silip öteki deftere aktardım. Hayatın eşiğinde mantıklı temkinl

bottom of page