yazın gönlüm yassılmış
faylar neden kırılmış
hayatımda bir deprem var
yerlere basmanın eğlencesi kalmadı
evden aceleyle çıkacaksam
yıllara girmenin acelesi kalmadı
gelecekte bunalacaksam
ben bu takvimi balkondan atarım
hayaller kurarım kurarım
ben bu takvimi harlayıp yakarım
başımı yastığa çarparım
top of page
İskele'deki Edebiyat Ambarı
Son Yazılar
Hepsini Görkaktüsün canı sıkkın bu paris elma yedi hava soğuk, elma yeriz tüm gün far yakıyor araba, hüzün sis basıyor farları, neşe eritiriz başka karları güzün halı sererim üstüne nehrin otururum ve elma yer
kapalı hava; huysuz ve hasta ahırlar, şimdi hatırayla çatallanan yaş pasta kadar ağırlar. evimdeki ahırdayım. sıcak bardakta yoldan geçen süt vardı. beyaz bir sıkıntı içmişti. o da puding kadar karam
yaklaşmıştı yaklaşmakta olan: bir reddin dört oktavlık üzüntüsü. bu hafif zelzelenin idraklarının her an sayısı artıyor; bu üç yüzüncüsü. yani ben üç yüz saniyedir böyle durgunum. evet biraz donuğum,
bottom of page