Kırgın matemde kırık karaltıların gölgesinde canlandım. Ara sıra suç işleyen beyaz rüya canavarlarıyla takıldım. Tünlerim ölgün ışığın...

Çemberin kırk beşinci ve doksanıncı dereceleri arasında kalan yay’a yeni kopmuş bir yaprak kondu, sonra düştü. İlkbaharın en yaşarmış...

...Çemberin sıfırıncı ve kırk beşinci dereceleri arasındaki yay tunçtan yapılmışsa, kulaklarımdaki tunç sesleri belki bundan ötürüdür....

Çemberin sıfırıncı ve kırk beşinci açıları arasında kalan yaydaki bir büktü. Tekne küsü zamanlarında bükte ortalık oldukça kalabalık...

Sonbaharın en iri günüydü. Katlanabilir masasını ve iskemlesini taşıyarak çıkageldi. Kötü bir şapka takmıştı. Kapalı havalara uygun...

Melankoliklerin yastıkları sıradan bir ev eşyası değildir, en azından uyumaya çalıştıkları dakikalarda sıra dışı bir mecradır onlar için...

Bugün yavaş suskunlukları olan birkaç kişiliğimle barıştım. Tamire götürdüm, getirdim. Yanlış defterde imiş eksik olduğum anılar. Oradan...

Üç incir ötede beyaz bir tişörtleyim. Sağlam bir Buğday bulup kırmızı koltuğa oturttum. Daha girişimin ertesinde saklı ve çırılçıplak...

Düştüler, eyşan oynadılar. Derhale evrildi bir yavaş sümbül aksı. Ekranın ışığıyla sabahlayan dalgın memelerin diskosu. Ellediler, şeytan...

Müzik mümkün olduğunca yarım sayıltılı vaaz veriyor. Tivitlerimiz evrenden sekip geri geliyor dahası. Akşamın olduğu yere gidince...

Atmosferim sızladı. Sular dibine varınç buhar oldu. Kumlar ıslak ve dingin kaldı.. Zaman aşımlarında güneş soldu, beyaz oldu yardımcı...

Yamanmamış insanlar gaz lambasının çevresindeler. Gambitlerde Herkül üfürmüş, teşbihte tezbir tecbir edilmiş, öne gelenler kuru sıkı...

Sıradan insan diye bir şeyin kalmadığına ikna oldum. Televizyonun dört kenarının arasında görünmenin ünlü olmaya yettiği dönemlerde bile...

Oldurulmuş rehavette mundar olmamak için yaşıyorum. Nükte ile geçen fasla gazla bezle koşmuyorum hem. Yaşıyorum ve düşünemediklerim...

Üzgü ile usumsarım. Amacımdan çıktığımda on beş yılda hemhâl oldum. Su edeyim, su içsin; bir dilek salısına geldim. Durakların üstüne...

Eski Hintçe Satapatha-Brahmana’da şöyle bir efsane anlatılır((1)): Tanrı İndra’dan intikam almak isteyen ihtiyar bir büyücü, bir...

Tüm perdelerimi diktim. Yırtığım, söküğüm kalmadı sayılır. Buraya bakarlar, buralar değerlenir. Karşılıklı ketçaplar sıkılır, canavarca...

Kişiye belli oldu, mor dalgalar sese çıktı. Çizmeler hakarete vardılar bana. Ben neyim bu dünyada? Söküp yağmuru içe doğru, koyu griyi...

Güz başı geldi. Bir vâdiye âh tuttu. Mücevherler girdâp etti. Bunalan kervan çölden kaçtı, daldaki kuşlar dağa uçtu, dervişler yüzbir...

Mantar davranıp her lâleye küs. Kahverengiye benzeyen gün ışığını da sür. Yılkıya verdiğin mealler, havaifişek gibi saçtığın öz...